SKDM Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

1. Varsayılan değerler her zaman değişmeye kapalı tahminlerdir. 

Gerçeklik: Gömülü emisyonlar için varsayılan değerler, kullanışlı olsa da her zaman değişmeye kapalı olmayabilir. SKDM, gerçek emisyon verilerinin veya varsayılan değerlerin kullanılmasına izin verir; varsayılan değerler genellikle bir sektörün ortalama performansına dayanmaktadır. Kalan geçiş dönemi (yani 1 Temmuz 2024’ten 31 Aralık 2025’e kadar olan ithalatlar için), tahmin edilen değerlerin kullanılmasına izin verilmektedir, ancak bir niceliksel limit uygulanır; karmaşık ürünler için, toplam gömülü emisyonların %20’sine kadar olan kısım tahminle belirlenebilir (Komisyon tarafından sağlanan varsayılan değerlerin kullanılması ‘tahmin’ olarak kabul edilir).

Örnek: Daha verimli ocaklar ve AB’nin varsayılan çimento üretim değerlerinden daha düşük emisyonlara sahip bir ülkeden ithal edilen çimento düşünelim. Varsayılan değerlere dayanmak, ithal edilen çimentodaki gömülü emisyonları abartarak tahmin etmemize neden olabilir ve bu da gereğinden fazla yüksek bir SKDM maliyeti ile sonuçlanabilir. Bu durum, ithalatçıların mümkün olduğunca gerçek emisyonları rapor etmelerini teşvik eder; böylece fazla ödeme yapmaktan kaçınabilirler.

2. SKDM, üretimden kaynaklanan tüm emisyonları kapsar.

Gerçeklik: SKDM, belirli malların üretimi ile ilişkilendirilen doğrudan ve dolaylı emisyonlara odaklanır ancak ürünün kullanımından veya bertarafından kaynaklanan aşağı akış emisyonlarını kapsamaz.

Örnek: Gübre ithal eden bir şirket, üretimden kaynaklanan azot oksit emisyonlarını rapor etmek zorundadır, ancak gübrelerin tarımda kullanılması sırasında salınan emisyonları dikkate almak zorunda değildir. Bu sınır, SKDM’nin kapsamını netleştirmeye yardımcı olurken, aynı zamanda kapsama alanını üretimle ilgili emisyonlarla sınırlamaktadır.

3. AB dışındaki karbon fiyatlandırması SKDM maliyetlerini azaltmaz.

Gerçeklik: SKDM, menşei ülkede ödenmiş karbon fiyatlarını dikkate alır. Örneğin, İsviçre veya Kore gibi iyi gelişmiş bir Emisyon Ticareti Sistemi (ETS) olan bir AB dışı ülke, ithalatçının SKDM yükümlülüklerinden ödenen karbon fiyatını düşürmesine olanak tanır.

Örnek: Güney Kore’den çelik ithal ediliyorsa ve üretici, Kore’nin ETS’si çerçevesinde emisyon izinleri için zaten ödeme yapmışsa, bu tutar SKDM ücretinden düşülebilir. Bunu dikkate almadan, ithalatçılar tam SKDM maliyetini ödemek zorunda olduklarını varsayabilir ve bu da çifte vergilendirmeye yol açar; bu yanlıştır. İthalatçı, bu indirimden faydalanmak için yabancı ETS kapsamında ödenen karbon fiyatının kanıtını sunmak zorundadır.

4. Geri dönüşüm her zaman SKDM maliyetlerini azaltır. 

Gerçeklik: Geri dönüşüm gerçekten gömülü emisyonları azaltır, ancak geri dönüşüm süreci de karbon salınımına neden olabilir; bu da SKDM raporuna dahil edilmelidir. Ayrıca, tüm malzemeler tamamen geri dönüştürülebilir değildir.

Örnek: Alüminyum durumunda geri dönüşüm emisyonları önemli ölçüde düşürür çünkü birincil üretime göre daha az enerji gerektirir. Ancak çeliğin geri dönüşümü, alüminyumla karşılaştırıldığında daha az verimlidir ve eritme ve yeniden işleme aşamaları hala emisyon üretir. Belirli durumlarda, tüm geri dönüştürülmüş malzemenin sıfır emisyon

5. Bir rapor sunulduktan sonra başka değişiklik yapılamaz. 

Gerçeklik: Raporlar, sunum tarihinden itibaren iki ay içinde düzeltilebilir ve bu süre sonrasında bile düzeltme talep edilebilir. Bu esneklik, SKDM’nin erken aşamalarında raporlamanın karmaşıklığına uyum sağlamakta olan şirketler için kritik öneme sahiptir.

Örnek: Demir ve çelik ithal eden bir şirket, tedarikçilerden gelen verilerin gecikmesi nedeniyle gerçek gömülü emisyonlarını yanlış tahmin edebilir. İlk raporu sunduktan sonra, doğru verileri alır. SKDM sistemi, şirketin belirlenen süre içinde raporu yeniden sunmasına veya düzeltmesine olanak tanır; böylece, hemen ceza almadan uyum sağlanmasını garanti eder.

6. İkinci el ürünler her zaman SKDM’den muaf tutulur.

Gerçeklik: İkinci el ürünler, AB’ye ithal edildiklerinde ve serbest dolaşıma sunulduklarında SKDM kapsamına girebilir. İkinci el ürünlerin emisyonları genellikle yeni ürünlere kıyasla daha düşük olsa da gömülü emisyonları dikkate alınmalıdır.

Örnek: AB dışından ikinci el çelik bileşenleri ithal eden bir şirket, hala bu bileşenlerin gömülü emisyonlarını rapor etmek zorundadır. Emisyonlar malzemenin yaşı ve yeniden kullanımı nedeniyle daha düşük olabilir, ancak bu durum onları SKDM’den muaf kılmaz.

7. SKDM, geçiş döneminden sonra değişmeden kalacaktır.

Gerçeklik: Geçiş dönemi (2023-2025), AB’nin ve şirketlerin SKDM’ye uyum sağlaması için tasarlanmıştır ve sistem 2026 yılı itibarıyla önemli ölçüde evrim geçirecektir. O zamana kadar tam teşekküllü bir sertifika bazlı ödeme sistemi devreye girecektir.

Örnek: Kesin dönemde SKDM, ithalatçıların ithal ettikleri malların gömülü emisyonlarına karşılık gelen SKDM sertifikaları satın almalarını gerektiren bir sistem getirecektir. Bu, geçiş raporlama sisteminin yerini alacak ve daha sıkı bir uyum ve doğru raporlama gerektirecektir.

8. SKDM yalnızca bir vergi olup karbon azaltımını teşvik etmez.

Gerçeklik: SKDM, iki amaç taşımaktadır; AB üreticileri için rekabet koşullarını eşitlemek ve AB dışındaki üreticileri karbon emisyonlarını azaltmaya teşvik etmek. İthalatlarda gömülü karbonun fiyatlandırılması, küresel olarak daha yeşil uygulamaları teşvik etmektedir.

Örnek: AB dışındaki bir çelik üreticisi, SKDM ile ilgili maliyetleri azaltmak için düşük karbonlu üretim yöntemlerine yönelmek isteyebilir çünkü daha düşük gömülü emisyonlar, daha az SKDM sertifikası satın alınması gerektiği anlamına gelir. Bu dinamik, karbon emisyonlarını azaltma çabalarını desteklemektedir.

9. SKDM fiyatı sabittir.

Gerçeklik: SKDM sertifikalarının fiyatı, AB ETS tahsisatlarının fiyatına bağlıdır; bu da karbon pazarına göre dalgalanabileceği anlamına gelir. İthalatçıların maliyetlerini yönetmek için bu değişikliklerin farkında olmaları gerekir.

Örnek: Eğer AB ETS tahsisatlarının fiyatı piyasa koşulları nedeniyle yükselirse, SKDM sertifikalarının satın alma maliyeti de artacaktır. Alüminyum veya çimento ithalatçıları, daha yüksek uyum maliyetleriyle karşılaşabilir ve bunları izleyip planlamaları gerekecektir.

10. Üçüncü ülkelerdeki tüm karbon fiyatlandırma şekilleri otomatik olarak SKDM altında kabul edilir.

Gerçeklik: Üçüncü ülkelerden gelen tüm karbon fiyatlandırma şekilleri SKDM ayarlamasından düşülemez. Ödenen fiyat, emisyon ticaret sistemi veya karbon vergisi gibi tanınmış bir karbon emisyon azaltım şemasına tabi olmalıdır.

Örnek: Üçüncü bir ülkedeki bir üretici, resmi bir karbon fiyatlandırma mekanizmasına bağlı olmayan bir çevresel hizmet için ücret ödemişse, bu miktar SKDM yükümlülüğünden düşülemez. Sadece Güney Kore’nin ETS’si gibi resmi karbon fiyatlandırma mekanizmaları geçerli sayılacaktır.

11. Şirketler, tüm iştirakleri için konsolide bir rapor sunabilir.

Gerçeklik: Her bir ayrı EORI numarasına sahip iştirak veya şubenin kendi SKDM raporunu sunması gerekmektedir. Şirketler, belirli koşullar sağlanmadıkça, tüm şubeler için tek bir konsolide rapor sunamazlar.

Örnek: Birden fazla AB üye ülkesinde iştirakleri bulunan bir çok uluslu şirket, her bir iştirakinin kendi üç aylık SKDM raporunu sunmasını sağlamalıdır, çünkü her bir varlık farklı bir EORI numarası altında faaliyet göstermektedir. Tek istisna, merkez

Bu gönderiyi paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Phone
Whatsapp